Birleşik Krallık’ta bilim insanları, 29 milyon kişinin sağlık verilerini inceleyerek büyük bir COVID-19 çalışmasına imza attı. İşte bulgular.
COVID-19 aşıları, hastalıktan daha az risk taşıyor
Bilim insanları, tromboembolik vakaları (kan pıhtıları ve trombositopeni -kandaki trombosit sayısının azlığı) inceledi. Oxford-AstraZeneca aşısının ilk dozundan sonraki 8 ila 28 gün içinde, nadiren kan pıhtılaşma vakaları ve düşük trombosit sayısı riskinin arttığını buldular.
Pfizer-BioNTech aşısının ilk dozundan sonraki aynı zaman diliminde, beyne giden kısıtlı kan akışının neden olduğu kan pıhtılaşması ve felç riskinin arttığı da görüldü. Ancak bu riskler, COVID-19 enfeksiyonunun ortaya çıkardığı risklerden önemli ölçüde daha düşüktü.
Araştırmacılar, Oxford-AstraZeneca aşısının ilk dozunu aldıktan sonraki 28 gün içinde 10 milyon insandan 107’sinin düşük trombosit sayılarından hastaneye kaldırılacağını veya öleceğini tahmin ediyor. Buna karşılık, koronavirüs hastalarında bu sayı 10 milyonda 934 kişiye çıktı.
COVID-19 salgını için Oxford-AstraZeneca aşısının ilk dozundan sonraki 28 gün içinde, kan pıhtılarından dolayı 10 milyonda 66 kişi hastaneye yatacak ya da ölecek. Ancak COVID-19 pozitif kişilerde bu, 10 milyonda 12 bin 614 kişi. Ayrıca Pfizer-BioNTech aşısının ilk dozundan sonraki 28 gün içinde, her 10 milyonda 143 kişinin iskemik felç (inme) nedeniyle hastaneye yatması ya da ölmesi tahmin edilirken, COVID-19 hastalarında bu sayı bin 699 kişi çıktı.
Bununla birlikte, bu çalışmaya göre, koronavirüse yakalandıktan sonra riskler, aşılamadan sonra olduğundan daha uzun bir süre kalıcı oluyor.
Çalışmayı Oxford Üniversitesi, Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu ve birkaç İngiliz üniversite ve hastanesinden araştırmacılar gerçekleştirdi. Bulgularını British Medical Journal‘da yayımladılar. Bu arada çalışma yazarları, AstraZeneca aşı çalışmasına katılan bilim insanlarından bağımsızdı.
Sonuç ChAdOx1 nCoV-19 ve BNT162b2 mRNA aşılarının ilk dozlarından sonra kısa zaman aralıklarında hastaneye yatışa veya ölüme yol açan hematolojik ve vasküler olay risklerinin arttığı gözlemlendi. Bu olayların çoğunun riskleri , aynı popülasyonda aşılamadan sonra SARS-CoV-2 enfeksiyonundan sonra önemli ölçüde daha yüksek ve daha uzun sürdü.